Bir balkon sandalyesi,
Pazarın gürültüsüne kayıtsız görünen
Gözleri karşı balkonun bayrağında.
Ufak bir miktar kükürt,
Ve makul miktarda ısıyla,
Yanabiliyor oluşunu hayal ediyor.
Yüzünde alaycı bir gülümseme,
Belki de sadece umursamazca
Diyecektim iyimserce
Fakat gerek duymuyorum.
Ayağının kenarına düşen ikindi gölgesi ile
Rahat bir nefes alıyor
Demek şu seslerin dinecek yakında
Birde şu çileğin fiyatı düşse artık
Herkes rahat bir nefes alacak
Ama herkes kim
Herkes potansiyel bir pazarcı en sonunda
Aklına sandalye olduğu geliyor
Sakinleşiyor
Ama arada insan olduğunu hayal etmiyor değil
Şu solmaya yüz tutmuş
Kırmızı çiçeği sulamak için
Yeterli bir sebep değildir belki de,
Diye yine vazgeçiyor
Bence yeterlidir diyorum ki
Kızgın bakışları yüzümü kağıttan alıyor
Bu onun şiiri imiş
Kendi düşünecelerimi
Kendi şiirime saklamalıymışım
Tartışma uzamıyor aramızda
Haklı olan belli nihayetinde
Güneş pazarı toplayana kadar
Yumuşuyor bakışları
Suskunlaşan sokağın tadını çıkarıyor şimdi
Ona ikram ettiğim bir bardak çayla
Çilekçinin seslenişini taklit ediyor
Uzaklaşan son pazar arabasının eşliğiyle
Bazen söyleniyor gibi görünse de
Ona da eğlence çıkıyor
Şu pazar günleri
HALİME DAYLAN