-Adın?
-Cantek Atasagun
-Yaşın?
-Yirmi yedi, yani aslında nüfus cüzdanında…
-Mesleğin?
-Bilgisayar mühendisiyim amirim ama…
-Nerede yaşıyorsun?
-Çeliktepe’de, ailemin yanında. Gerçi çoğu akşam… Heh heh heh… Yani ami…
-Geçimini neyle sağlıyorsun?
-Frilensim amirim
-Ney?
-Frilens amirim yani serbest. Yazılımcı olunca illa bir yere bağlı olmuyorsunuz
-Evet amirim ben de geçen gördüm. Taa Sri Lanka’dan Amerika’ya iş yapıyorlarmış.
-Sen Sri Lanka nerde biliyor musun?
-Avusturya’nın orda bir yerde değil mi?
-Hindistan’ın hemen altında amirim. Arkadaş Avustralya’yla karıştırdı galiba ama tam doğru değil.
-Sen sus. Biz de biliyoruz frilend ne demek, Sri Lanka nerde ama Türkçe konuşuyoruz. Türk-Çe!
-Bak bakalım şu listedeki isimlere tanıyor musun hiçbirini?
-Eee.. Iıııı…. Heh heh heh… Şimdi amirim tam tanıma denmezse de…
-Bak doğruyu söyle bu listedekilerin yarısı senden şikayetçi oldular.
-Amirim sadece Başak, Mel…
-Sana fikrini soran oldu mu? Sen adamın dediklerini yaz.
-Peki amirim.
-Ne diyordum, yarısı şikayetçi. Taciz etmişsin. Tecavüz etmişsin. İffetleriyle oynamışsın.
-Yok amirim, hepsi gönüllüydü.
-Hani tanımıyordun? Hem de hepsi bir de ha!
-Amirim ben tanımıyorum demedim ki…
-Sus konuşma. Şimdi! Şimdi ben soracağım sen cevap vereceksin.
-Amirim ben zaten…
-Sus konuşma! Bunları nerden tanıyorsun? Feysten mi? Tivitten mi? Yoldan mı? Okuldan mı?
-Hepsi de doğru amirim.
-Sus konuşma. Bunların hepsiyle gönül ilişkin oldu mu?
-İlişki tamam da gönül yani amirim… Heh heh heh…
-Sus konuşma. Bi de gülüyor. Ulan hiç utanmadın mı? Hadi utanmadın nasıl başardın?
-Neyi nasıl başardım amirim?
-Sus konuşma. Bunların yarısının İstanbul’un en zengin ailelerinin kızları olduğunu biliyorsun değil mi?
-Öyle miym…
-Sus konuşma. Bu olayı çözmemiz lazım.
-Evet amirim.
Sen de konuşma. Yaz sadece. Kızların onu da her akşam saatlerce konuştuğunuzu söylüyor. Türkselden aldık verileri. Gerçekten neredeyse her akşam senin telefonundan aranmışlar.
-Yani amirim…
-Sus konuşma. Hepsi fotoğrafından da teşhis etti seni. Yutuba vidyo koymuşsun ordan sesini de teyit ettiler.
-Amirim açıklayabilirim.
-Sus konuşma. Türkseldekiler de şaşırdı bu duruma. Aynı anda hattı kopyalasan bile bu kadar numarayla…
-O kolay ami..
-Sus konuşma. Allah’tan, nasıl olduysa beş tanesine geçen ay aynı güne aynı saate randevu vermişsin. Sanki kızları kavga ettirmek ister gibi. Bilmiyor musun ulan bunların hep birbirini öyle ya da böyle tanıdıklarını?
-Neeee??? Şimdi anlaşıldııı…
-Sus konuşma. Ne anlaşılmış?
-Niye beni engelledikleri amirim. Bir bag çıkmış olmalı.
-Sus konuşma. Bag da neymiş? Sus konuşma. Neyse, şikayetler geldi hakkında. Hem Berna Gemici’nin babası Türksel’den bütün verileri almış. Liste uzadıkça uzadı.
-Nasıl almış amirim? Mahkeme kara…
-Sus konuşma dedim sana. Araştırdık, ikizin, üçüzün de yok. Beyefendi bizzat aradı. Çözün bu meseleyi dedi.
-Beyefendi kim amirim?
-Sus konuşma. Anlat bakalım her şeyi.
-Konuşuyum mu konuşmayım mı amirim?
-Sus konuşma. Artistliğin lüzumu yok. En baştan başla.
-Ne zaman biter işimiz amirim? Aynur’la…
-Sus konuşma. Konuş. Önce anlat hele, sonra bakarız. Sen bu kızların hepsiyle aynı anda nasıl konuştun? Bak şuna, dakikaları saniyeleri bile aynı. Nasıl konuştun?
-Cinleri olan adamlar varmış ya amirim o aklıma geldi. Kelepçe mi taksak?
-Ne kelepçesi amirim? Ben bir şey…
-Susun ikiniz de. Sen konuş. Sen yaz. Başka bir şey demeyin sakın.
-Nerden başlasam ki? Amirim ben bilgisayar mühendisiyim biliyorsun. Cep telefonu uygulamaları yazıyorum…
-Nasıl yazıyorsun? Kalemle mi?
-Yok amirim hani feysbuk, instegram var ya onun gibi.
-Anladım. Devam et.
-Bu uygulamalar amirim yani aslında telefon senin konuştuklarını dinleyip ne dediğini anlayabiliyorlar.
-Nasıl anlıyor? Anasına sövsem mesela n’apıyor?
-Hakkaten amirim, geçen bacanakla araba konuştuk, beş dakka sonra şak benim instegramda araba reklamı geldi.
-Sen sus. Sen konuş. Nasıl anlıyor?
-Arkadaşın dediği gibi biraz aslında. O veriyi yani bilgiyi telefon tutuyor ilerde kullanmak için, sana bir şey satmak için. Ben şöyle bir şey düşündüm. Öyle reklam göstermek yerine bu konuşulanlara cevap hazırlasa telefon nasıl olur dedim.
-Bak sen…
-Gülme amirim. Bizim uygulamada insanlar çet yapıyor yani birbiriyle konuşuyor. Türkiye’nin en iyisi biziz övünmek gibi olmasın. Ben şirkete söylemeden tüm ülkenin konuşmalarını taratıp hangi konuşmaya kim ne cevap veriyor, onu öğrettim bilgisayara. Tabi şirketten gizli yaptım bunları hep.
-Bak seeenn…
-Üç ayda baya bir şey öğrettim. Tabi arada saçma cevaplar verdiği de oluyordu ama sıfırdan konuşmayı yani yazı dilinde konuşmayı öğrettim bilgisayara. Sonra baktım bu çalışıyor bizim olmayan başka bir uygulamadan bütün kızlarla otomatik sohbet etmeye başladım. Sadece bilgisayara o konuşmacılardan kim olduğumu tanımlıyordum kızın tipine profiline göre, geri kalanı bilgisayar hallediyordu. Çok güçlü bilgisayar yaptım bunun için, şimdi nerden baksan yüz bin eder. Aynı anda yirmi kızla bilgisayar konuşuyor, randevu aşamasına geçtiğinde ben ortaya çıkıyordum.
-Vay üç kağıtçı vay. Yok muydu bu kızların abisi falan seni bir güzel dövecek? Sonra n’oldu?
-Heh heh… Olmadı amirim ama kızlar genelde buluşmadan önce konuşmak istedikleri için başarı oranım zaten çok düşük oluyordu. Onun için özel kod yazmıştım. Mesela normalde entel biri “konuşalım” yazısına “on dakika sonra arayacağım hayatım” yazıyorsa ben bunların hepsine bir bahane atadım yazılımla.
-Vay üç kağıtçı vay. Kaç kızla buluştun peki?
-Üç ayda yedi. Çok düşük değil mi amirim? Sonra dedim ki ben bunun konuşanını da yaparım. Sonuçta konuştuğunu yazan, yazdığını konuşan uygulamalar var.
-Var mı?
-Var tabi amirim. Benim tek yapmam bunların hepsinin becerilerini birleştirmekti.
-Nasıl bir şey yaptın yani?
-Şöyle amirim, senin konuşmalarını dinleyip sesini öğreniyor uygulama önce. Karşı tarafın ne söylediğini de önce yazıya döküyor, sonra buna verilecek cevabı hazırlıyor. Bunu zaten önceki uygulamamda yapmıştım…
-Bak seennn
-Sonra da işte yazılı olarak hazırladığı cevabı karşı tarafa senin sesinle gönderiyor. Böylece karşı taraf gerçekten biriyle konuştuğunu zannediyor.
-Yok artık!
-Vallahi amirim böyle oluyor. Ama bunun olması için önce üç sevgili yapmam gerekti. Onlarla gerçekten saatler boyu konuştum. Zaten o listenin en üstünde var bak. Ayşe, Selin, Aycan.
-Bak sen şu puşta
-Amirim ayıp oluyor
-Amirim sevdiğine puşt der
-Sen sus. Sen konuş.
-İşte böyle amirim. Bunu yaparken şunu fark ettim. Ayşe’yle farklı bir ses tonuyla konuşuyorum Aycan’la farklı, hele Selin’le… Tam bir kılıbık gibi çekingen… Heh heh…
-Heh heh…
-Heh…
-O yüzden bu listedeki kızları da biraz stolklayıp hangi ses tonumu kullanmam gerektiğini seçmem gerekti ama o kadar da olsun.
-Bak sen şu puşta. Stolk ne?
-Sağol amirim. Heh heh… Stolk takip etmek gibi bir şey amirim. İşte böyle olunca bütün kızlarla aslında konuşmadan konuşmayı başardım. Türksel işini de bir şekilde çözdüm ama o kolay iş.
-Hepsi tamam da senin yüzbin liralık bilgisayar yetti mi bu dediklerin için?
-Heh heh… Şirketin sunucuları kullandım amirim. Bir öğrenirlerse ağzıma sıçarlar. Aman aramızda kalsın bu.
-Heee… E bu dediğin çok iyi bir şeye benziyor. Satmayı düşünmedin mi?
-Her şeyi şirketin şeyleriyle yaptım amirim. Bunu satsam hepsi ortaya çıkar. Hem ağzıma sıçarlar hem hapse atarlar beni. Değil mi amirim? Hem yaşım yirmi yedi ama yüz yirmi yedi sevgilim var. Heh heh… Yetmez mi?
-Adam Stiv Cabsmış ya amirim!
-Sen sus. O kim?
-Epılı kuran var ya amirim.
-Tamam sen sus. Bu kadar mı?
-Valla bu kadar amirim. Hepsi kendi isteğiyle şeyaptı benle. Buluştu. Heh heh… Paralarını da almadım bir şey yapmadım.
-Oğlum!
-Emredin amirim.
-İstihbarat Şubeye söyle Cantek arkadaşımızla tanışsınlar. Ülke için çok faydalı bir şey çıkabilir bu puşttan.
-Amirim Aynur…
-Sus konuşma. Ya da konuş. Getir kardeşimizin telefonunu. Aynur Hanım’ı arayıp bugün gelemeyeceğini söylesin.
-Amirim liste?
-Sus konuşma. Ben altın madeni bulmuşum bu liste diyor hala. Sen yazdıklarını sisteme girme şimdilik, hallederiz onu.
-Emredersiniz amirim.
-Efendim? Ben seni on dakika sonra arasam olur mu karıcım?
HÜSEYİN KILIÇ
